SADAKATİN ELİ
24 Ocak 2025, Cuma 14:52Pişmanlıklarımızı dile dökecek güç yoktu belkide yüreğimizde, görüleceğimizi bile bile saklanmaktı bizimkisi,metruk mahallelerden geçerken korkuyu kaldırım taşlarına mıhladık, bozuk plak gibi hep aynı şarkıda takıldık, daktilomuz bir harfe bozuktu cümlelerimizde eksik kaldık, sesi kötü şarkıcıları alkışladık, palyaço çoktan terketmişti sahneyi anlayamadık, coğrafyasını bildiğimiz yüzlere güneş doğmazdı bilirdik, biberona alışmış ağızları hep piş pişledik, sahte seslerin sahibini bilemedik, sabahın en soğuk vaktinde aşkı tekmeledik, muhabbetin hüzünlendiği mısralarda biz lirikliğe özendik, yavaş yavaş sönen ışıklara inat pırıl pırıl parlamayı bıraktık, sergileyeceğimiz çok şey vardı esnaf gibi kepenk kapattık, yarı yollarda kalanları kalbimizde ağırladık, sırma saçlı güzellere söylenen türküleri kel bıraktık, siyah beyaz dolaşan insanlara gökkuşağı ısmarladık, saadetin evreninde dolaşan garibe çatısız ev yaptık, ekmeğin aslanın midesine indiği zamanlarda tahsilden tahsilat yaptık, yetmedi ticaretin eğitimine aldandık, kıymetli taşların bulunduğu vitrinlerde biz kömürü aradık, sek sek oynayan çocuğu bacağından yakaladık, inancın evreninde dolaştık da bir kelimeye doyamadık, kurbanlık koyunların gözlerini bağlarken İsmaili aradık, Nuh un gemisine yer ayırttık da tufana yakalandık, siması insana benzeyenlerde şefkat aradık, merhametin arkasında asılı kalmış kibrin kucağında uyuyakaldık, goncagüle şiir yazan meczubu bulduk da, bir kıtası eksik şiiri gözler önünde yaktık, sırtına tonla yük almış gençleri bağrı yanık bıraktık, anne demeden ölen çocuklara taştan mezar kazdık, ayyuka çıkmış günahlara göz bantladık, günahkarın fetvasına kandık, ölmeden mezara girenlere el uzatmadık, dört başı mamur sofraların başucunda oturduk, kan damlayan damarlarımıza kuş sütünü merhem yaptık, savaşlardan çekilirken ateşkes emrini nefislerimize bıraktık, yapraklardaki hayat damarlarını kurutmadık.. Her mevsim bir köşede baharı yaşattık, taşsız dikensiz yolda yalpaladık, rücuya ermiş kişiyi hanesine yolladık, recm ile cezalanan kadınları iftira ile taşladık, çeşmelerden akan suya bir bakraç bulamadık, hayatın direksiyonuna hakim olamadık, sakallıların abdestine inandık, güzelliği çıplak gözle görmeden gözlük taktık, sineklerin kanatlarına bel bağladık, yüzmeyi bilmeden denizleri kulaçladık, menekşelerin arasında moru aradık, çiçek bahçelerinden çiçek topladık da bir tanesini satmadık, kadı efendiye adaleti soramadık, cübbesi yanmış sahabiden kan pompaladık, gece oldu ay doğdu da gözümüzü kırpmadık, yarına istekliyken bugünü yaşamadık, meşaleyi illegal sokaklarda bir köşeye attık...
Katilleri gördük de sadakatin elini bırakmadık….
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Mehmet
27-01-2025 10:24Hocam, inanılmaz bir kelime hazinenin var, kelime hazinemezi zenginlestirdiginiz ve ruhumuzu guzellestirdiginiz için minnettarız